Kişisel Yıl Sayıları

26 Haziran 2014 Perşembe

Hayaller Gerçek Olsun


Eğitimlerine de katıldığım, konuları çok güzel toparlayıp çok ayakları yere basar sentezler oluşturduğunu düşündüğüm Metin Hara'nın televizyonda yayınlanmış, kaçırdığım bir söyleşisini bulma umuduyla İnsana Güven web sitesine girmiştim. Aradığım söyleşiyi bulamadım, henüz yüklememişler. Ama bazen aramadığımız şeyleri buluruz ya. Daha önce birçok defa izlediğim, başka bir videosunu tıkladım ve bu yazıya ilham olacak cümleye denk geldim.

"Kendiniz için ne istiyorsanız onu başkasına verin."

15 Haziran 2014 Pazar

Burnumuzun Dibi Kos


Bazı insanlar her şeyi önceden planlamayı severler. Ben ise, tam tersine, aklıma eseni yapabilecek esnekliğe ihtiyaç duyarım her zaman. Seyahat konusunda da öyle davranırım. Öyle 3 ay sonrası, 5 ay sonrası için program yapamam. 3 ay sonra önceliklerimin ne olacağını hiç bilemem şimdiden. 

"Hadi gidelim" densin, gidelim isterim. Girelim internete, uçağımızı, otelimizi ayarlayalım, toplayalım eşyalarımızı, gidelim!

Bodrum'a, hatta sonra hava bozunca, günübirlik Kos'a gidişim de öyle oldu.

8 Haziran 2014 Pazar

Bahar ve Badem Likörü

Bahar

Baharın geliyor olduğunu, okul yıllarında herkesin rengarenk giyinmesinden ve bahçeden yükselen neşeli seslerden anlardık ilk. Hala dersler ve sınavlar bütün hızıyla devam ediyor olmasına rağmen hepimizi anlamsız bir sevinç kaplardı. Çoğumuz aşık olurduk.
Ve bir de baharlar açardı tabi…
Allaha şükür, o dersler ve sınavlar çok uzaklarda kaldılar artık. Allaha şükür, aşk her zaman var. Ve yine Allaha şükür, baharlar hala açıyorlar.
O zamanlar, çiçekli ağaçları görünce “baharlar açmış” der geçerdik. Bilmezdik ilk açan baharların badem ağacı olduğunu falan…Bilmemize gerek de yoktu aslında.. Hala da yok!
Ama olsun, bilmek insanın hoşuna gidiyor…
Baharda, güneşli havayı bulunca, dayanamam, kendimi dışarı atarım… Çiçeklenmiş badem ağaçları çok güzel görünür sokaklarda. Her taraf bembeyaz olur… Ağaçlara kar yağmış gibi… Dayanamayıp bir iki dalını “budarım” bazen bir ağacın.(Kopartırım demeye dilim varmıyor; gerçekten de çok sıkışık duran dalları keserim.) 
Badem Ağacı
Vazoda da çok güzel dururlar durmasına da, evi saran parfüm kokusunun oradan geldiğini anlamazsanız, arar durursunuz.
Çok kuvvetli bir kokusu vardır bademin. Çok yakınında uzun zaman duramazsınız; fenalık gelir!
Bademden bahsedince, mutfağa girip, bademli bir şeyler de yapmak istiyor insan. Kurabiyeler, tartlar… Hepsi olur da, onlar kuru bademle de olur…
Taze bademle ne olur, biliyor musunuz? Badem Likörü!
Hem çok değişik bir lezzettir, hem de evde yapılan likörlerin en kolayı…


Ve işte tarifi:Badem Likörü
Ev Yapımı Badem Likörü
1 ½ bardak çiğ badem ( kavrulmuş veya tuzlu badem değil)
6 bardak votka
1 büyük çubuk tarçın (kıyılmış/doğranmış)
1 bardak şurup
1. Bademleri, tarçını ve vodkayı, önceden kaynatılmış (sterilize edilmiş) turşu kavanozu gibi büyük bir kavanoza koyun.
2. Malzemenin karışması için iyice çalkalayın ve 2 -3 günde bir çalkalayarak 3 hafta kapalı olarak bekletin
3. Bir hafta da çalkalamadan bekletin. ( Toplam 4 hafta bekleyecek )
4. Dördüncü haftanın sonunda, süzme işlemine geçin.
ŞişelerÖnce üstteki berrak kısmı bir süzgeçten geçirerek sterilize edilmiş başka bir kavanoza dökün.
Altta kalan bulanık kısmı, daha ince bir süzgeçten (hatta pamukla da kaplayabilirsiniz süzgeci) geçirerek başka bir kavanoza süzün. Bu kavanozun da tortusunun dibe çökmesini bekleyip, birkaç gün sonra tekrar aynı süzme işlemini yapın.Vodkalı bademleri kullanabileceğiniz bir yer varsa, kullanın veya atın. (Vişne liköründen geriye kalan vişnelerle çok güzel vişneli çikolata oluyor ama bademden ne yapılır bilemedim..)
5. Badem Likörünüzü tatlandırmak için, 1 bardak suya 1 bardak şeker koyup kaynatarak hazırladığınız şurubu ekleyin.(Şurubun miktarını ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.)
6. İyice çalkalayın ve hoşunuza giden şişelere doldurun.
ÇikolataEv yapımı likörünüzü artık keyifle içebilir, misafirlerinize ikram edebilirsiniz.
Hele bir de yanında çikolata varsa, tadına doyum olmaz.
Her gününüz bahar gibi olsun…

Her şeyi mevsiminde tüketsek ve hatta yapabiliyorsak,
 satın almak yerine kendimiz yapsak 
ne iyi olur..