Ben eğitimci olsaydım - niye olmayı seçmedim acaba? - sınavlarda öğrencilerden cevap değil soru beklerdim. Bir paragraf yazıp bu konuda neler sorarsınız derdim. Cevaplar zaten kitaplarda var. Gerçek hayatta da internette var. Gerçek hayattaki sorunların/durumların çoktan seçmeli cevapları da yok zaten. Nasıl bir sistemle eğitiliyorsak!
Hangi soruyu sorduğunuz önemli. Her zaman.
En sevdiğim sınav sorularından biri "Lastik patladı, sınava yetişemedik," diyen dört öğrenciye telafi sınavında sorulan 100 puanlık "Hangi lastik?" sorusudur mesela.
Hangi soruyu sorduğunuz önemli?
Erkek arkadaşa/eşe sorulan "Seni bir kızla görmüşler; kimdi o?" da anlamsız bir sorudur mesela. Ne fark edecekse!
Çocukların soruları güzeldir. "Oyuncağımı yere atsam ses çıkar mı?" gibi. "Kedinin kuyruğunu çekince veya köpeğin kulağını ısırınca ne olur?" gibi. Çoktan seçecek cevapları yoktur çocukların, merakla beklerler ne olacağını.
Bir de evrene sorulan soruları severim ben.
Evrene soru, evrene mesaj konuları her ne kadar sulandıysa da.
Soru sorunca sonsuz olasılıklara kapı açıyoruz çünkü. Sonuca varınca veya sonucu/kararımızı beyan edince de bütün olasılıklar yok oluveriyor.
Kırmızı araba almaya karar vermek gibi düşünün. Kırmızı araba almak üzere yola çıkarsanız, diğer renkteki bütün olasılıklara kapatmış olursunuz kendinizi. "Hoşuma gidecek sonsuz olasılıklar nelerdir?" diye yola çıkmak dururken.
Benden size olasılıklara kapı açacak birkaç bonus soru. Oynayın sorularla. Bakalım sizin aklınıza neler gelecek.
Şu durumu çözmek için daha önce hesaba katmadığım neler mümkün?
Rahat bir park yeri bulmak için sonsuz olasılıklarım nelerdir?
Hava bundan daha iyi nasıl olur? (Zaten iyiyse, bundan DA daha iyi nasıl olur?)
Bunun - her neyse o - için bana neler/kimler katkı olur?
Bugün eğlenceli ne olabilir?
Bugün daha önce hiç seçmediğim neyi seçebilirim?
Eğer bugün kendime tamamıyla güvenseydim neyi seçerdim?
Bugün evrenden ne kadar alıp kabul edebilirim?
Bugün enerjimi neye vereyim ki bana seveceğim bir gelecek yaratsın?
Bunların cevabını hiç düşünmeyin, bulmaya da çalışmayın. Bekleyin bakalım karşınıza hangi şekilde hangi cevaplar, fikirler, olasılıklar, çözümler çıkacak.
Hep soracak sorularımız olsa ve
yaşama bir çocuğun heyecanıyla yaklaşsak
ne iyi olur...