27 Kasım 2014 Perşembe

Evde Kaşar Peynir Yapımı


Peynir yapma işine bir defa kendini kaptırınca, insan hepsini öğrenmek istiyor. Beyaz peynir işine meşakkatli mi diyordum? Kolaydan zora doğru gidiyoruz, kaşarı ne siz sorun, ne ben söyleyeyim!


Taze sütümüz sabah erkenden gelmiş olmasına rağmen, biraz yavaştan alınca, kaşar yapımı akşamın geç saatlerine kadar uzadı. Zor değil, gerçekten değil. Tarife sadık kalıp, dikkatli davranınca, sonuç sürpriz olmuyor. Ama bekleme süreleriyle, bayağı uzun sürüyor.

Sütü ısıt.  


Kültürünü kat. Bekle.
Mayasını kat. Daha çok bekle. 


Telemeyi kes. Yine bekle.


Telemeyi, beyaz peynirde bıçakla kesmiştim. Kaşarda daha küçük kesmek gerektiği için, çırpma teli kolaylık sağladı.



 Beze alıp, as. Damlaması durana kadar bekle. Artık ne kadar sürerse.. 

Sonra sıra ağırlık altında tutmaya geliyor. Ağırlık bulma konusunda yaratıcılığın sonu yok. Önce oğlumun ağırlıklarını ödünç almıştım. Onlar yetmeyince, bu defa, eski terazilerde kullanılan ağırlıklardan edindim. Digital teraziler çıktı mertlik bozuldu. Birkaç sene önce pazarlarda kullanırlardı. Artık kullanmıyorlar. Yoğurtçu da geçmiyor artık sokaktan tabi. Halbuki ne dikkatle izlerdik, yoğurtçunun kat kat yoğurdu alışını, terazinin kefesine koyuşunu..


Neyse, ben suyu süzülen peynir telemesini elimdeki bütün ağırlıkların altına koydum. Ve tabi yine bekledim.


Beyaz peynir yapıyor olsaydım, bu etapta bir salamurayla işim bitecekti. 

Oysa ki, yola devam!

Kaşar için, katılaşan bu peyniri kesip haşlamak gerekiyordu.



Sonra da, yoğurup, şekil vermek.


Kalıba alıp, buzdolabına kaldırdığımda, o gün için işim bitmiş oldu.


Sonraki bir iki güne, tuzla ovma işi var ki, o, artık çocuk oyuncağı..

İlk günde kalıptan çıkıp, bir tur tuzlanan peynirimiz ve yavrusu..





Böyle de yenmeye, hatta daha da iyisi, künefe yapmaya çok uygun..


Yoook, künefe beklemeyin, bir ay kadar uğraşmalı bir şey yapmam artık.. 

En fazla, yumurta kır, kek yap.. İsterseniz künefeyi siz yapın, 
aşağıdaki linkte tarifi var:


Kaşarla ilgili daha detaylı tarif isterseniz, hocamız Nejat Pars'ın blogunu ziyaret edin lütfen.



Hatta atölyelerine de katılın; çok keyifli geçiyor.




Ara sıra, ilgimizi çeken konulara 
vakit ayırmaya öncelik tanısak ne iyi olur.