Quartz taşların - ve tabi tüm diğer doğal taşların - masaj terapilerinde, enerji çalışmalarında, çakra dengelemelerinde, hatta sadece iyi hissetmek, nazardan/radyasyondan korunmak amaçlı kullanıldığını duymuşsunuzdur.
Bu taşların suya enerji katma amaçlı kullanılması da çok eski çağlara, Eski Yunan'a ve diğer kadim medeniyetlere dayanır.
(Suyun hafızası olduğunu aşağıdaki deneyi izleyerek görebilirsiniz.)
Bedenimizin %90'ı suyken, çevremizdeki enerjilerin, sözlü, sözsüz tüm etkenlerin suyla birlikte bizi olumlu ve olumsuz etkilemesi kaçınılmaz oluyor.
Kötü enerji yayan insanlardan uzak durun, kötü sözler söylemeyin, olumsuz düşünmeyin denmesi hep bundan. "İnsanız, etkileniyoruz"... Hatta daha da doğrusu "Suyuz, etkileniyoruz!"
Konumuza doğal taşlara dönersek. Quartz taşlar - ve diğerleri de - enerji depolama özelliğine sahipler. Quartz saatlerin çalışması da böyle mümkün oluyor.
Taşların cinslerine ve renklerine göre kendilerine özgü titreşimleri, enerjileri var, ki bu da tıpkı radyasyon veya ısı gibi çevrelerine yayılıyor. Bu taşlar suya konulduğunda enerjilerini suya geçiriyorlar. Dilerseniz bu suyu direkt olarak içerek veya "Ben içinde taş olan suyu içmem," diyorsanız bardağınıza şişesiyle koyarak içtiğiniz suya enerji transferini sağlayabilirsiniz. Bu şekilde hem suyun enerjisini, kalitesini arttırabiliyor hem de suya - sürekli içerseniz farkı hissedebileceğiniz - bir yumuşaklık katıyorsunuz.
Şişesini temiz tuttuğunuz müddetçe denemekte bir sakınca yok. Deneyin, kendiniz görün.
Çakralarla ilgili düşünürseniz:
Kök çakra topraklanma, kök salma konularıyla ilgilidir. Sembolize eden renk kırmızıdır. Fiziksel bedeninizin çevrenizle ve bu dünyayla en derin bağlantısını sağlar.
Daha net bir anlatımla, en içgüdüsel çakramız, hayatta kalma merkezimizdir. "Kaç veya savaş" tepkimiz bu çakrada oluşur. Bu çakranın enerjisi bize cesaret katar ve zor zamanlarda hayata tutunma gücü verir. Kök çakramız sağlıklı olduğunda kendimizi güvenli ve huzurlu hissederiz.
İkinci çakramız Sakral çakra zevk ve tutku merkezimizdir. Aynı zamanda yaratıcılığı da kapsar. Sembolize eden renk turuncudur. Kök çakramız hayatta kalmakla uğraşırken burada artık keyif yapmaya sıra gelmiştir. Kontrolü kaybetmememizin öğretildiği bir toplumda, anda olmak ve keyif almak bu çakranın en önemli uğraşıdır. Tutkunun varlığı cinselliği olduğu kadar yaratıcılığı da etkiler. Bu çakradaki eksiklik her iki konuda da kendini gösterir.
Carnelian
Yukarıdaki konularda enerji eksikliğiniz olduğunu düşünüyorsanız Carnelian sizin için çok yararlı olacaktır. Kök çakranız için daha kırmızı tonları, Sakral çakranız içinse turuncuya kaçanları uygundur. Bonus olarak fitness konusunda da yardımı olur.
Üçüncü çakramız, Solar Plexus, kişiliğimizin ve egomuzun merkezidir. Kim olduğumuzun algısıyla ilgilidir. Sembolize eden renk sarıdır. Sağlıklı olduğunda özgür irademiz, kendimize güvenimiz, öz saygımız ve öz disiplinimiz güçlü olur. Zorluklara karşı bile hayatta ileri gitmemizi sağlar. Bu çakranızda sorun olduğunda pasif ve bıkkın davranır, hayatınızın akıp gitmesini izlersiniz.
Yukarıdaki konularda enerji eksikliğiniz olduğunu düşünüyorsanız Citrine sizin için çok yararlı olacaktır.
Citrine
Dördüncü çakramız Kalp Çakrası aşk, şefkat, neşe ve sıcaklığın merkezidir. Sembolize eden renk yeşil ve pembedir. Diğer insanlarla derin bağlarımızın, sevgi, şefkat ve aşkımızın, kendimize olan sevgimizin, yardımseverliğimizin oluştuğu çakradır. Burası aynı zamanda şifa bulduğumuz yerdir. Çoğu çalışmada sevginin en iyi ilaç olduğu, kalbin hiç kanser olamayacağı çünkü sevgi merkezi olduğu söylenir. Kalp çakramız sağlıklı olduğunda hem kendimize hem çevremize karşı sevgi dolu olur, olumlu enerji yayarız.
Yukarıdaki konularda enerji eksikliğiniz olduğunu düşünüyorsanı. Yeşil Aventurine ve Pembe Quartz sizin için çok yararlı olacaktır.
Aventurine
Rose Quartz
Söylemeye çalıştığım şu ki, ihtiyacımız olan her türlü enerji ve şifa taşlarda gizli. Hangisini nasıl kullanacağınız - suyunu mu içersiniz, çakralarınızın üzerine koyup meditasyon mu yaparsınız, evinizin bir köşesine mi koyarsınız - sizin bileceğiniz iş.
Benim evimde bir köşede duruyorlar.
Ara sıra aralarından bazılarını seçip suyuma koyuyorum.
Siz de içinizden nasıl geliyorsa öyle yapın.
Doğamızda olan şifa gücüne güvensek
ne iyi olur.
