7 Eylül 2021 Salı

Önce Bildim Sonra Öğrendim


En son eğitimimde öğrendiklerimi yıllar önce blog'uma sonra da kitabıma yazmışım. Ya zaman linear olmadığı için önce anlattım sonra öğrendim; ya da zaten her şeyi bilinç dışımız bildiği için önce içgüdüsel olarak bildim/yazdım sonra da hatırladım. Her ikisi de olabilir. Her ikisi de bakış açıma uygun.

"Bundan daha da iyi nasıl olur?" dedikçe karşıma yeni eğitimler çıkıp duruyor.

Hep söylüyorum, enerji konuları benim için özel bir yere sahip.

Tam astroloji öğrenmeye başlamışken, on yıl kadar önce duyduğum ve o sıralar pek de ilgilenmediğim, sonra ara sıra karşıma çıkıp sonunda da aklımı çelmeyi başaran Access Consciousness'tan bahsediyorum. Fark ettiyseniz en son da onu ekledim özgeçmişime. 

İlk eğitimim için üç apartman ilerimdeki bir çalışmaya katılmak dururken Dubai'den çok tatlı birini bulmam ve o tarihte tek başvuran ben olunca özel ders tadında bir gün geçirmem de "Bundan daha da iyi nasıl olur?" soruma evrenin cevabı olmalı. O günün içinde "Mucizevi" diye adlandıracağım iki üç olay daha var ki, şimdi onlara girmeyeyim. 

Bir şeyi çok beğenince hemen devamını da getirmek isterim. 

Bir sonraki adım dört günlük bir eğitimdi. Kendime yine içgüdüsel olarak eğitmen ararken ve hatta Avusturalyalı birini seçmiş ve nedense ödemesini bir türlü yapmamışken, karşıma aynı eğitimi konunun yaratıcıları Gary Douglas ve Dr. Dain Heer'in verdiği bilgisi çıkınca neden ödemeyi geciktirdiğimi anladım.

Eşzamanlılık diyoruz buna! (Synchronicity) Denk gelmek gibi bir şey. Bana çok olur.

Gary ve Dr. Dain'in dersleri çok keyifli. Çok kıymetli şeyler öğrendim. Ama en çok da farkındalığım arttı. Zaten "Access Consciousness" Bilince Erişim Sağlamak. Gerçekte olduğumuz kişiyle bağlantı kurmak. Farkındalıkta olmak. Hatta soruda olmak. Sorunun kendisi olmak. Yaşam kalitesini çok arttıran araçlar. Ben şimdilik "Bundan daha da iyi nasıl olur?" ve "Şunun şunun için neler mümkün?" sorularıyla oynuyorum. "Play with them/Oynayın onlarla," diyorlar çünkü.

Asıl anlatacağım şeyi unuttum. Heyecan duyduğum konularda susamıyorum da!! 😊

Benim hiç kullanmadığım kelimeler vardır. Asla gibi, İstemek gibi, Denemek gibi... Bunların yerine Hiç, Seçmek ve Yapmak kullanırım, daha az kısıtlayıcı olur diye de uzun uzun anlatmıştım. Eğitimde bu konu da vardı. "Söylediğimiz her kelime hayatımızda neler olacağına etki eder," şeklinde bir açıklamayla.

Benim fazlaca kullandığım "Neden?" de dağarcığımızdan çıkarılsa iyi olacak kelimeler arasında geçiyor. Onunla da ilgileniyorum şimdi. Sizinle de paylaşayım dedim. 

Her gün sabah akşam on defa tekrarlamanın yaşamımızda fark yaratacağı bir de mantramız var size:

All of life comes to me (us) with ease, joy & glory.
Yaşamın tümü bana (bize) kolaylıkla, neşeyle ve ihtişamla gelir. (Çeviri bana ait değil.)

Hep anda olsak, hep farkında olsak, 
inanmak yerine hep hissetsek 
ne kadar iyi olur...